17 Mayıs 2016 Salı

KIBRIS TÜRKÇESİ

  Blogumda dil serüvenimizin son bölümüne geldik, ve ben bu hafta biraz da en içinde olduğumuz fakat hakkında çok fazla bilgi sahibi olmadığımız Kıbrıs Türkçe'sini yazmak istedim. Kıbrıs Türkçesi, tabi ki Türkiye Türkçe'sinden ayrı bir dil değil, Türkiye Türkçe'sinin Kıbrıs ağzıdır. Kıbrıs Türkçesi, genellikle 250 bin ile 350 bin kişilik yerel Kıbrıs halkı tarafından konuşulur. Yazı dili olarak Türkiye Türkçe'sini kullanan Kıbrıs Türkçe'sinin kendine özgü bir yazı dili yoktur. 
  Kıbrıs Türkçe'si de bir ağız olduğu için yörelere göre bazı farklılıklar olabilir sesletim olarak, örneğin Karpaz yöresi gibi. Kıbrıs ağzındaki dil bilgisi ve kelime yapısında, coğrafi özelliklerden dolayı bilinenin aksine İngilizce'den değil, Rumcadan etkilenmeler görülür. 
  Türkiye Türkçesindeki bazı sesler Kıbrıs Türkçesinde farklılıklar gösterir, örneğin 's' harfinin 'z' harfi olarak sesletilmesi gibi. Ama Kıbrıs Türkçesinin en belirgin özelliği olarak iki özellik söyleyebilirim, birincisi şimdiki zaman kipi yerine geniş zaman kipinin kullanılması, ikincisi ise soru eklerinin kullanılmamasıdır. Tabi bir de kelimelerin sonuna küçültme eklerinin getirilmesini unutmamak lazım :) Kıbrıs Türkçesi ile ilgili ilk bilimsel diyebileceğimiz çalışmalar Türkolog Hasan Eren Cicioğlu tarafından 1963 yılında yapılmıştır. 
  Ben Kıbrıs Türkçesiyle tanışalı 3 yıl oldu, ama tabi ki henüz bir Kıbrıslı gibi onların ağzıyla konuşamıyorum, bunu zaten bu kadar kısa sürede yapmak da çok kolay değil :) Ama günlük hayatta okulda, çarşıda, yemek yerken, yolculuk esnasında, ve en önemlisi Kıbrıslı arkadaşlarımdan duyarak tecrübe ettiğim kelimelerden birkaç örnek yazmak istiyorum. 

çember: dönel kavşak
bulli: tavuk
gabira: kızarmış ekmek
gırmızılık: ruj
çakizdez: yeşil zeytin


  Blog yazılarımın da Kıbrıs Türkçesiyle son vermek istiyorum, bu kısa süreli dil serüveninde tam bir dünya turu yapmış olduk ve benim için gerçekten çok zevkliydi. Belki başka konular ve yazılarla başka yayımlarla tekrar görüşürüz, şimdilik benden bu kadar. :) 



1 Mayıs 2016 Pazar

GALCE

  Blogumda son haftaya doğru yaklaşırken, bu haftaki bölgemiz Britanya adasında bir yarım ada olan Galler bölgesidir. Galler, Birleşik Krallığa bağlı bir bölgedir ve resmi dili İngilizce'nin yanı sıra Galce'dir. En son sayımlara göre yaklaşık 750 bin konuşmacısı olduğu bilinir. Ama tabi ki sadece Galler bölgesinde konuşulmuyor, İskoçya, Arjantin, Avustralya'da da konuşuluyor. Eğitim dili olarak İngilizce ile birlikte ailelere bir seçenek olarak sunuluyor. 
  Galce alfabesi 28 harften oluşan bir Latin alfabesidir, ve genelde iki harf yan yana getirilerek tek bir sese karşılık olarak kullanılır. Coğrafi olarak İngilizce'yle benzerlik göstermesi gerekir gibi düşünülür Galce'nin, fakat dil bilgisi ve kelime yapısı olarak İngilizce ile çok fazla benzerlik göstermez. Galce'nin korunması ve geliştirilmesi ile ilgili bölgede çalışamalar halen devam etmektedir, bütün resmi evrakların İngilizce'nin yanı sıra Galce olması zorunlu hale getirilmiş, yol işaretleri aynı şekilde iki dil olmuş ve hatta Galce yayın yapan televizyon kanalı bile açılmıştır. Fakat bu kadar çabaya rağmen Galce'nin çok da uzun bir ömrü olucak gibi değil, çünkü bölge halkının okuma-yazma seviyesi Galce'yi ilerletecek düzeyde çok yüksek değildir. Genelde insanlar İngilizceyi günlük hayatlarında ve eğitim dilinde kullanmayı tercih ediyorlar ve doğal olarak da Galce kelime hazneleri gelişemiyor. 
  Bu hafta da Britanya adasının bir parçası olan Galler bölgesinde Galce hakkında birkaç bilgi aktarmaya çalıştım, ama daha önce de olduğu gibi bazı dillerin bilgi havuzu çok dar bu yüzden yazılarımda belirli ölçülerde olabiliyor. Blogumun en son yazısında kendim bizzat görüp, tecrübe ettiğim Kıbrıs Türkçe'sini yazmak üzere görüşürüz :)


nasılsın: sut ydych chi'n ?    
bilgisayar: cyfrifiadur
iyi geceler: noson dda 
adın ne: beth yw eich enw ?



20 Nisan 2016 Çarşamba

BENGAL DİLİ

   Daha önce duymadığımız ve bilgi sahibi olmadığımız dilleri öğrenirken neredeyse dünya turu yapıyoruz diyebilirim. Bu yazımda da Pasifik Okyanusundan Güney Asya'ya, Hindistan yakınlarındaki Bangladeş'e uzanıyor serüvenimiz. Bengal dilinin, şimdiye kadar blogumda yazdığım dillerden bir farkı var, o da bu dilin diğerlerine göre çok daha fazla kişi tarafından konuşulmasıdır. Dili konuşanların sayısı 200 yada kimilerine göre 300 milyon olarak söylenir, bu da Bengal dilini dünyanın en çok konuşulan altıncı dili yapıyor ve ayrıca kelime bakımından da çok zengin bir dil olduğu aklımda bu dil ile ilgili kalan bilgilerden. 
  Bengal dili, çok eski ve zengin bir geçmişe sahip, hem edebi bakımdan hemde kültürel çeşitliliği çok olan bir dildir. Bangladeş'de Bengal dili hemen resmi dil haline gelmemiştir. Önceleri dilin Arapça yazı dili olması istenmiş ve farklı dillerle bastırılmaya çalışılmış. Fakat o dönemde Pakistan topraklarında olan Bangladeş halkı kendi dillerine sahip çıkmış ve Bengal dilini resmi dil haline getirebilmek için birçok protesto gerçekleştirmişler ve bu protestolarda birçok insanın öldüğü de bilinir. 
   Bengal dilinin yazısı ise Latin harflerinden biraz farklıdır. Dilde 50 tane harf, 16 tanesi sesli, 34 tanesi sessiz, olduğu bilinir ama bu harfler çeşitli şekillerle ifade edilir, herhangi bir büyük ve küçük harf özelliği yoktur. Alfabesinin adı Sanskrit'dir.
Bengal dilinin söz dizimi Türkçe'yle benzerlik gösterir, yani özne başa yüklem sona gelir, ve hatta Türkçe ile benzer bazı kelimeleri vardır, baba, sabun, hava gibi. 
   Doğu'nun zengin kültürüyle kendini geliştirmiş ve dünyada çok fazla insana hitap etmeyi başaran Bengal dili, artık yok olup gitme tehlikesi olmayan diller arasına girmiş bulunmakta bence. Bu yazımı da Bengal diline ait birkaç çeviri örneği vererek sonlandırmak istiyorum. Sıradaki yazımda farklı bir dünya diliyle görüşmek üzere :) 


iyi akşamlar: subha bikala
nasılsın: tomari ki kara
okul: skula 
uyumak: ghuma




14 Nisan 2016 Perşembe

HAVAİ DİLİ

Bu haftaki yazımda Afrika'dan çok çok uzaklara, Pasifik Okyanusu'na doğru yol alıyoruz ve Havai Adalarında dil yolculuğumuza devam ediyoruz. Havai dilinin tarihi çok eskilere dayanır. Havai dili ilk keşfedildiği zamanlarda sadece konuşma dili olarak kullanılırmış, herhangi bir yazı dili yokmuş. 19. yüzyıldan sonra yazı dili az da olsa gelişmiştir. Çoğu dil bilimci, çok az konuşanı olduğu için Havai dilinin günümüze kadar gelemeyeceğini ve yok olacağını düşünmüştür. Fakat Havai adasının Amerika'nın eyaleti olmasından sonra, adada yerel dil dışında İngilizce de resmi dil olarak kullanılmaya başlanmıştır, bu da Havai dili ile ilgili kurtarma çabalarını arttırmış. Ama eğer ki bir gün Havai adasına olur da yolumuz düşerse, oradaki insanlarla anlaşmakta ve temel ihtiyaçlarımızı karşılama konusunda elbette ki zorluk çekmeyiz, çünkü adadaki bütün yol tabelaları, restoran menüleri, otellerdeki yazılar İngilizcedir. :) 
   Havai dilinde resmi olarak 12 tane harf ve bir adet (') kesme işareti vardır. Bu kesme işaretinin adı da okinadır. 
A,E,I,O,U,H,K,L,M,N,P,W  dili içerdiği harflerin tamamı bunlardır. Dildeki belki de en önemli ve dikkat çeken dil bilgisi özelliği, bütün kelimelerin sesli harf ile bitmesidir ve iki sesli harf veya iki sessiz harf arka arkaya kullanılamaz, İngilizcede olduğu gibi, fakat bu durumu da okina işaretiyle telafi etmeye çalışıyor ada halkı. Zaten geçerli ve kullanımda olan bir yazı dilleri olmadığı için de bu durum çok sorun haline gelmiyordur diye düşünüyorum. Yaklaşık 25.000 konuşmacısı olan bu sıcacık ada dili, adaya gelen turistlerin 'merhaba, teşekkür ederim' dışında daha fazla kelime öğrenmedikleri takdirde, sanırım ilerleyen zamanlarda da çok fazla yaygınlaşacak gibi durmuyor. 
Bu haftalık da dil serüvenimize Havai adasının mükemmel sahilinde keyif yaptığımızı hayal ederek son veriyorum. :) Bakalım sıradaki bölgemiz neresi olacak ?


teşekkür ederim: mahalo
nasılsın: pehea hana oe
anne: makuahine
deniz: kai




8 Nisan 2016 Cuma

İGBO DİLİ

   Bu hafta blogumda yolculuğumuza ilk olarak Batı Afrika'dan başlıyoruz. İgbo kabilesi Nijerya'nın güneydoğusunda yaşamını devam ettiren bir topluluktur. Kabilenin yaşadığı toprak yaklaşık olarak 42.000 km2'dir ve bu topraklarda en son 2014 yılında yapılan bir araştırmaya göre 24 milyon civarında insan yaşamaktadır. Bu kadar çok kişinin konuştuğu bir dil hakkında, bu kadar sınırlı bilginin olması da İgbo dilini biraz daha ilginç yapmaktadır. İgbo topluluğu birçok kabilenin birleşmesinden oluşmakta ve her bir kabile farklı kültürel ve sosyal yapıya sahiptir. Genellikle hepsi tarımla uğraşmakta, tabiat güçlerine tapmaktadırlar.  Hepsinin tabi ki ortak özelliği tek bir dili konuşmalarıdır.
   İgbo dili, Latin harfleriyle yazılan bir dildir ve ilk olarak İngiliz kolonileri tarafından geliştirilmiştir. Bugün Nijerya bölgesinde kullanılan İgbo dili ise 1972 yılında geliştirilmiştir. İgbo dili kapalı küme sözcüklerden oluşur, bunun anlamı da çok sınırlı sayıda öge içeren ve içine yeni öge alımına kapalı demektir. Bu dilin kendine özgü bir yazı dili vardır ve dilde, konuşurken yapılan tonlamalarla ve dilin farklı ses özellikleriyle kelimelerin anlamları değiştirilebilir. İlk başta dediğim gibi İgbo dili hakkında çok fazla bilgiye ulaşmak pek mümkün değil fakat o dilden birkaç kelime örneği göstererek bu haftalık yayınımı sonlandırmak istiyorum. Bir sonraki yazımda farklı bir dil hakkında yazmak üzere görüşürüz. 


elma: apụl
su: mmiri
nasılsın: olee otú i si
günaydın: ụtụtụ ọma


Açıklama

   Günümüzde çoğumuzun adını bile duymadığı, ama bir yerlerde konuşmacısı olan dilleri tanıyacağımız bu blog, Orta Doğu Teknik Üniversitesi Kuzey Kıbrıs Kampusu TUR 102 dersi projesi olarak Selin Çetiner tarafından hazırlanmıştır.